7. İçimizde bulunduğumuz çağ gerçekten şimdiye değin görülmemiş değişimlerin yaşandığı bir çağ mıdır? İlk çağdan günümüze (Erken Kalkolitik çağdan 21.yy kadar)işletmelerin değişimini en fazla 25 cümle ile açıklayınız. 21.yy'da birden fazla uzmanlaşma ve sürekli eğitime ihtiyaç duyuyor musunuz? Bu konu ile ilgili yakın gelecekteki planlarınızı maddeler halinde yazınız.

Comments (5)

On 11 Aralık 2009 00:53 , Erdal DURSUN dedi ki...

(1/2)
Küresel değişim faktörlerinin etkisi ile ortaya çıkan, dünya ekonomisinin yeniden yapılanma süreci, mikro açıdan işletme düzeyinde yeniden örgütlenmeyi zorunlu kılmaktadır. Son 20-25 yılda yüksek teknolojilerin zorlayıcı etkisiyle dünya piyasalarındaki rekabetin olabildiğince yoğunlaşması ve rekabetin giderek küreselleşmesi, ekonomik strüktürün temel tası olan isletme yapılarında da önemli değişikliklerin yapılmasını zorunlu hale getirmiştir. Küreselleşme, uluslararasılaşma, yönetimde mükemmellik, bilgiye dayalı organizasyon, uluslararası rekabet, ülkelerarası sınırların ortadan kalkması, bilgi toplumu, gelişen telekomünikasyon, esnek ve hızlı karar verme zorunluluğu, müşteri ihtiyaçlarına hızla cevap verebilme, toplam kalite anlayışı, hızlı teknolojik gelişim vb. kavramlarla ifade edilen gelişmeler, organizasyonların yapılandırılmaları ve işleyişleri üzerinde köklü sayılacak değişiklikler meydana getirmiştir. Bununla beraber açıklanacak üç gelişme, isletmelerin yapı ve işleyişlerini önemli ölçüde etkilemektedir: Birincisi, haberleşme ve bilişim teknolojisindeki gelişmelerdir. Özellikle bilgisayar ve uydu teknolojisindeki gelişmeler ve son yılların en önemli gelişmesi internet nedeniyle, haberleşmede mesafe, kavramı ortadan kalkmış, istisnasız herkes her bilgiye istediği zaman ulaşabilir hale gelmiştir. Bu durum en başta organizasyonlarda hiyerarşik yapıyı, iletişim ve yönetim alanını etkilemiştir. İkinci gelişme, uluslararası rekabet, ulusal sınırların anlamını yitirmesi ve globalleşme gibi gelişmeler olmuştur. Bu gelişmeler, isletmeleri, ulusal sınırlar dışında düşünmeğe zorlamıştır. Hammadde temininden pazarlamaya, para ve personel tedarikinden rakiplerin kim olduğuna kadar, tüm isletmeler artık dünya düzeyinde düşünmek ve karar vermek zorundadır. Bu durum bir yandan, isletmeleri faaliyetlerinde etkinlik kriterlerini yeniden gözden geçirmeğe, bir yandan da değişmelere hemen cevap verebilecek esnek organizasyon yapıları oluşturmaya zorlamıştır. Üçüncü gelimse ise, insan hakları, insani değerler, kişilik kavramı, insanın her şeyden önemli bir varlık olarak ortaya çıkması, genel olarak eğitim ve yasam düzeyinin yükselmiş olması, is alternatiflerinin ve pazarlık güçlerinin artmış olması ve insanların yaratıcılığından daha fazla yararlanma konusundaki gelişmeler ve düşünceler olmuştur. Bu gelişmeler, isletme organizasyonlarının yeniden yapılandırılmalarını köklü şekilde etkilemiştir. Bu sözü edilen gelişmelerin, isletme organizasyonlarına yansımış ve güncel isletmecilik kavramları ortaya çıkmıştır. Günümüzün rekabetçi iş dünyasında, değişimi öğrenmek, planlamak ve uygulamak bir işletmenin uzun dönemde yaşamını sürdürmesi ve başarısı için en önemli öncelik olarak görülmektedir. Bugünün iş dünyasının karşılaştığı rekabet türü ve boyutları son derece karmaşık olup, hızlı bir şekilde değişmektedir. Bununla birlikte, değişim süreci, makro ve mikro çerçevede önemli etkiler oluşturmakta, işletmelerin yapılarını ve ilişki biçimlerini yeniden tanımlamaktadır. İşletmelerde değişim; stratejilerde, tasarımda, organizasyon ve yönetim sisteminde köklü değişikliklerin yapılmasını gerektirmektedir. Toffler’a göre, “İşletmeler stratejilerini günlük olarak değiştirilebilecek kadar esnek olmalı”dır.

 
On 11 Aralık 2009 00:55 , Erdal DURSUN dedi ki...

(2/2)
Dünyamız ve Türkiye’miz son onbeş yıldır, önceki dönemlere göre sarsıcı ve sürekli bir değişim eğilimi ve süreci içindedir. Bir yanda bilim ve teknolojideki olağanüstü gelişmeler, üretim ve tüketim ilişkilerini ve alışkanlıklarını dönüştürürken, Sovyetler Birliği’nin içten çözülmesi, yarım yüzyıldır devam eden nükleer dengeye dayalı, ekonomik, politik, askeri, sosyal, kültürel ve ideolojik dengelerin altüst olmasına neden olmuştur. Küreselleşme-Yeni Dünya Düzeni olarak da isimlendirilen, uluslararası ve ulusal değişimlerin, ekonomik, sosyal ve kültürel krizlerin iç içe geçtiği bu karmaşık süreçler toplamında ve ortamında, kişilerin sosyal gurupların toplumsal ve siyasal kategorilerin, değer yargıları ve değerlendirme ölçütleri sarsılmakta, olumlu ve olumsuz yönleri ile bu değişim süreci yaşamın bütün alanlarında etkisini göstermektedir. Bu koşullarda konjoktürel-toplu durumla ilgili, olgular ve gelişmeler karşısında doğru bir değerlendirme ve davranış, tutum belirleme de zorlaşmak, yapılan mesleki uygulamalarda birden fazla alanda gereksinim duyulan uzmanlaşmanın önemi artmaktadır. Çünkü uzmanlaşma rekabet sürecini çeşitli şekillerde etkileyerek, önemli özel ve sosyal faydaların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. İlk olarak, uzmanlaşmanın verimliliği ve kaliteyi arttırıcı etkileri çok eskilerden beri bilinmektedir. Bu etki, kendine yeterli uzmanlaşmamış üretim sisteminden, uzmanlaşmış üretim sistemine geçişin en önemli tetikleyicisi olmuştur. Bu etkiyle uzmanlaşmış üretim birimleri uzmanlaşmamış üretim birimlerine karşı büyük bir rekabet üstünlüğü kazanarak onları piyasadan silmişler ve uzmanlaşmaya zorlamışlardır. Ayrıca bu etki, kişi başına gelirin sürekli artmasını sağlayarak daha ileri uzmanlaşmaya geçiş için uygun bir ortam hazırlamıştır. Uzmanlaşma, üretim birimlerinin etkin boyuta ulaşmasında da önemli bir etki yapmaktadır. Rekabetçi ortamda ise uzmanlaşmış birimlerin minimum etkin boyutta kurulması hem mümkün, hem de gerekli bir husustur. Bu ilişki uzmanlaşmanın hem toplumsal refahı, hem de rekabeti olumlu biçimde etkilemesi anlamına gelmektedir. Uzmanlaşmanın yeni buluşları teşvik edici ve otomasyonu arttırıcı etkileri de XIX. Yüzyıldan beri bilinen bir husustur. Uzmanlaşma her şeyden önce mekanizasyon ve otomasyonu hem mümkün, hem de gerekli kılmaktadır. Ayrıca uzmanlaşma AR-GE ihtiyacını arttırıcı etkiler yapmakta, yeni buluşlar ve bunların uygulanabilmesi için daha elverişli bir ortam yaratmaktadır. Uzmanlaşmanın bu sonuçları, hem toplumsal refahı arttırıcı, hem de rekabet ortamını geliştirici niteliktedir. Diğer taraftan, iş ve hizmet alanlarında gereksinim duyulan nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi, sürekli eğitimle meslekî bilgi ve becerilerinin güncelleştirilmesi ve uygulanan programlarla girişimcilik bilincinin kazandırılması ile mümkün olacaktır. İhtiyaç duyduğumuz sürekli öğrenme yoluyla bizleri birey olarak ileri bir bilgi toplumunun parçası haline getirmek, daha çok ve daha iyi iş imkânı yaratmak, sosyal bütünlülüğü geliştirmek; çevrenin gelecek kuşaklar için daha iyi korunmasını sağlamak; özellikle de dünyada bir kalite referansına dönüşmelerini temin etmek amacıyla toplum içindeki eğitim ve öğretim sistemleri arasında karşılıklı değişim, işbirliği ve hareketliliği güçlendirmek için çok önemlidir.

Kaynaklar:
http://www.emu.edu.tr/smeconf/turkcepdf%5Cbildiri_19.pdf
http://www.virahaber.com/yazi/21.-yuzyil-sirketinin-ozellikleri-8666.htm
http://www.sosyalbil.selcuk.edu.tr/sos_mak/makaleler/Halil%20EL%C4%B0BOL/155-162.pdf
http://www.rekabet.gov.tr/index.php?Sayfa=sayfahtml&Id=845
http://www.ua.gov.tr/index.cfm?action=detay&yayinid=7461927F111B3AFFA71DE3198573F086F893B

 
On 11 Aralık 2009 15:32 , Cemil Güneri dedi ki...

İçinde bulunduğumuz çağ şimdiye dek görülmemiş değişimlerin yaşandığı bir çağ olmakla birlikte bugünün koşullarının da gelecekte etkisini koruyacağı anlamına gelmemektedir. Nitekim havadan ağır cisimler uçamaz diyen insanlar bugün A380'lerin nasıl uçtuğuna hayretle bakmaktadır. İleride de aerodinamik yapısı çok farklı olan bir ufo benzeri cisminde uçabileceği bizi şaşırtmamalıdır. Önceleri işletmecilik ticaretten çok insan ihtiyaçlarını karşılamaya yönelikti. Zamanla gelişen iç ve dış döngüler ile birlikte insanlar ticari anlamda işletmenin farkına varmış para icat edilmiş ve o günün koşulları içerisinde insanlık üretime yönelmeye başlamıştır. Tarıma yönelik varlıklarını sürdüren işletmeler sanayi devrimi ile birlikte farklı bir boyut kazanmaya başlamış ve günümüz işetme anlayışının doğuşunun temmelleri atılmaya başlamıştır. Bütün bunların üzerine de insanlık işletmecilik anlayışının gelişimi için araştırmalara başlamıştır. Yönetim yaklaşımları ile birlikte önceleri işletmelerde klasik yönetim yaklaşımları ile birlikte makineler önem kazanmış insanlar el olarak ve makinelerin bir uzantısı olarak görülmeye başlanmıştır. Daha sonra insanların yavaş yavaş önem kazanması ile neokalsik yönetim yaklaşımı ortaya çıkmış ve üretimde insan faktörlerinin etkisi üzerinde durulmuştur. En sonuncuda ise modern yönetim yaklaşımı ile birlikte insan makinenin üzerinde olan bir üretim faktörü olarak görülmüş, en değerli yatırım insana yapılan yatırım anlayışı gelişmiş ve bunun üzerinde araştırmacılar insandan kaynaklan hataları sıfıra indirgemeye çalışarak 6 sigma, İsviçre peyniri gibi modern anlayışlar ortaya çıkmaktadır. Ek olarak rekabet unsurlarının da değişimi ile önceleri sadece önemli olan ürün üretmek anlayışı üzerine maliyetin az olması ile üretim, hız kavramı ve üretici sayısının artması ile ortaya çıkmış ve ürünü en az maliyetle hızlı bir şekilde üretme anlayışı ortaya çıkmıştır.

 
On 11 Aralık 2009 16:00 , Cemil GÜNERi dedi ki...

Kaizen, Deming ve Crosby kalite anlamında çalışmaların başını çekerek ürünü en az maliyetle hızlı ve kaliteli olarak üretme anlayışını ortaya çıkarmışlardır ve günümüz çağında bu özelliklere sahip olan işletmelerin ayakta kalabildiğini hepimiz gözlemlemekteyiz. 21.yy'da sürekli eğitime ihtiyaç duyuyorum ve birden fazla alanda uzmanlık sahibi olma görüşüne katılmaktayım. Günümüz çağında yapılan en büyük yanlış eğitim anlayışının bellirli bir zaman ile sınırlı tutulduğuna inanılmasıdır. Hatta bu konuda sürekli yakın çevremede paylaştığım bir konuyu paylaşmak isterim. İnsan herzaman ve heryerde istediği takdirde bilgi sahibi olabilir. Hatta Hırsızdan bile kapı açılmasını öğrenebilir böylece dışarıda kaldığında kendi kapısını açma yetisini kazanacaktır ve burda önemli olan en önemli nokta elde ettiğii bilgileri olumlu yönlere kullanmak o kişinin farkını ortaya koyacaktır. Kalite işletmelere fark yarattığı gibi farklı uzmalık alanlarıda insanlara katma değer kazandıracaktır. Böylece kişi diğer kişilerden farkını ortaya koyabilecek ve çalıştığı işletmelerde daha başarılı olabicektir. Benim yakın gelecekteki planlarım;
* Çalışmalarını yürüttüğüm ve yürütmeye devam edeceğim kalite adına çalışmalar yapmak, * Açıköğretim işletme fakültesini bitirerek kpss de uzmanlık alanından SHGM'ye girebilmek ve uzmanlaşma yaratabilmek,
* Finans alanında bilgime güvendiğim için bu alanda daha fazla uzmanlaşma yaratabilmek,
* Yurtdışında AB projesi kapsamında ve ya önemli bir proje çerçevesinde yer alabilmek,
* Yükseklisans ve Doktora yaparak kendim için katma değer yaratabilmek ve üniversitelerde boş zamanlarımda öğrencilere bilgi, birikim ve deneyim sunabilmek,
*Sosyal anlamda kendimi geliştirerek sosyal projelere maddi ve manevi destek verebilmek
yakın gelecekte yapmayı planladıkları arasındadır. (2/2)

 
On 11 Aralık 2009 16:04 , Cemil Güneri dedi ki...

(3\3)
KAYNAKLAR:
Yönetim Organizasyon Ders Kitabı
İnsan Kaynakları Yönetimi Erhan Eroğlu,
ISO 9001/2008 sunumları
Cem Kozlu Bulutların Üstüne Tırmanırken,
İşletmecilik Yaklaşımları,